Geciktirilmeksizin; acele olarak; ivedi bir biçimde; hemen; derhal.
Kiraya veren kimse; kiralayan; mucir.
Bankalarca yapılan işlemler üzerinden alınan faiz, komisyon gibi ücret; senetli kredi işlemleri dolayısıyla bankaların müşterilerinden yaptıkları tahsilat; ticari senedin üzerinde yazılı değerle, kırıldıktan sonraki değeri arasındaki fark; herhangi bir paranın gerçek değeri ile saymaca (itibari) değeri arasındaki fark; sarraflık payı.
Piyasada ve borsada tahvil ve hisse senetlerinin değerinin düşürülmesi veya yerine göre yükseltilmesi için uğraşan ve bundan yarar gören kimse; spekülatör.
Piyasada ve borsada meşru olmayan yollarla yapılan işlemlerden sağlanan fiyat farkı; ticaret ve kambiyo senetleri alım ve satım işlemleri.
Acz; ödeme güçsüzlüğü; karş. Aciz.
Borçlarını ödeyemeyecek durumda bulunan kimse; özellikle, icra ve iflas hukuku bakımından önemlidir; karş. Aciz.
Bkz. Borç ödemeden aciz belgesi.
Aciz durumu.
Borç ödemeden aciz belgesi.