Abla; anne.
Babalar ve analar.
Bayındır; mamur; şen; sonsuz gelecek zaman.
İmar edilmiş; mamur; şen.
Geminin kıçı.
Terk; bırakma; geminin terki; bir haktan kısmen veya tamamen feragat.
Dövüşemeyecek duruma gelen sporcunun yarışmayı terk etmek zorunda kalması.
Ceza; para cezası; bırakılmış olan.
Bir şeyin üzerine yaslanarak eğilme; bir kimse üzerine kapanma ve yaslanma.
Doğal konumdaki madenin kazma, dinamitle parçalama gibi yollarla yerinden sökülmesi ve taşınmaya hazır hale getirilmesi.