Avukatların ilginç ve komik avukatlık anılarını derledim.Aralarında çok komik olanları da var umarım keyifle okursunuz.
EŞŞEĞİN HALİ
Bir kamyonun çarpması ile yaralanmış olan çiftçi Mehmet amca kazadan sorumlu tuttuğu taşıma şirketi aleyhine dava açar. Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Mehmet amca karşı karşıyadır.
Avukat, Mehmet amcayı sıkıştırmak amacı ile sorar. memet amca ise cevaplamaya çalışır.
Avukat;
– Ama siz kazadan sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” demediniz mi?”
Mehmet amca;
– Ağnadayım ağam; ben bizim eşeği gasabada satışa götürmek üzere gamyonetime bindirmiştim ki…
Avukat ;
– Bırakın ayrıntıları Mehmet Bey, siz sadece soruma yanıt verin: Siz, kazadan hemen sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” dediniz mi, demediniz mi?
Mehmet Amca
– i̇şte ağnadıyom ya avukat bey; işşeği gamyonete yüklemiş, yola çıkmıştım ki…
Avukat tekrar adamın sözünü kesti ve hakime dönerek:
– Sayın hakim, size olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini davacının kendi ifadesi ile almaya çalışıyorum ama, soruma yanıt vermiyor. Bu bey, kazadan hemen sonra olay yerine ulaşan polis memuruna ifadesinde “çok iyi” olduğunu söylemiş. Kayıtlara geçmiş. Şimdi, aradan kaç hafta sonra müvekkilime dava açıyor. Ben bu davada, bu şahsın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığına inanıyorum. Lütfen, sadece soruya yanıt vermesini söyler misiniz?
Yargıç çiftçinin hikayesiyle ilgilenir gibiydi:
– Eşek hakkında söyleyeceklerini merak ettim aslında; bırakalım da anlatsın der.
Mehmet amca yargıca teşekkür ederek devam eder,
– İşte didiğim gibi, sayın hakimim, tam işşeğimi gamyonetime bindirmiş şeğere doğru gidiyodum ki, bu şirkete ait gucuman bi kamyon, “dur” tabelasına aldırmadan üzerime sürdü ve bize çarptı. Ben yolun bi yanına fırladım, garagaçan öte yana… nası kötüyüm, nası kötü, ağnadamam.
– Gıpırdanamıyom bile sancıdan. Öte yanda garagaçan bi anırıyo, bi anırıyokine, ortalık inliyo. derkene bi pulis memuru gelivirdi, garagaçanın sesini duymasıyna önce ona doğru seğirtti, eğildi, bi bahtı, dabancasına davrandı, alnının göbeğenden garagaçanımı vurmasın mı???
Soğnacııma, yolun garşı tarafına giçti, bana doğru geldi, didikine:
– Eşşeğin hali berbattı, vurmak zorunda galdım, “sen nassın ?” didi…
SAVUNMA
Diyarbakır’ın sevilen ve sayılan bir ceza avukatı meslektaşımız, duruşmalara yanında yetişen genç bayan meslektaşımızı da götürmektedir. Haliyle duruşmalarda önce kendisine söz verilmekte ve bu nedenle de önce kendisi savunma yapmakta ya da beyanda bulunmaktadır.Daha sonra da usulen genç avukata bir diyeceği olup-olmadığı sorulmakta, genç meslektaşımız da her keresinde “-üstadımın biraz evvel yapmış olduğu savunmaya (ya da beyanlarına) aynen katılıyorum” diyerek yanıt vermektedir.
Bu durum uzunca bir süre bu şekilde devam etmiştir.
Ancak bu durumu sezinleyen bir ağır ceza mahkemesi başkanı, kim bilir belki de “muziplik” olsun diye, bir duruşmada ilk söz hakkını genç avukata vermeye kalkınca olanlar olmuş.
Ağır ceza başkanı, genç meslektaşımıza dönerek, “-evet avukat hanım, ne diyorsunuz, buyrun savunmanızı yapın” demiş.
Böyle bir duruma hazırlıklı olmayan ve hiç beklemeyen genç meslektaşımız heyecanlanmış.. paniklemiş… yutkunmuş… titreyerek ayağa kalkmış ve kekeleyerek;
“-üstadimin bi̇raz sonra yapacaği savunmaya aynen katılacağim” demiş.
ADLİYENİN BÖYLESİ
Bu sabah hatay adliyesi’nde ilk kez duruşmaya girdim. havalimanı’ndan adliye’ye gitmek üzere bindiğim taksinin şoförü (dün gece saat 00:30 sularında, ultra zeki olduğum için Hatay havalimanı santralini arayarak “adliye’ye nasıl giderim ordan?” diye sormuştum.
-Akıllı telefon, internet benim neyime!
– Santraldeki görevli hemcinsim “güvenilir bir taksici tanıdığımın telefonunu vereyim, sabah sizi bıraksın. İsterseniz ücret almadan da işiniz bitene kadar bekler, sonra istediğiniz yere götürür.” demişti.
İçimden “ücret almadan? İşim bitene kadar? Bu kadının mahkemelere hiç işi düşmemiş 09:30 duruşmasına 11 de girildiğini bilmiyor tabi.” demiştim.
Taksici gerçekten 09:30’dan 11:15’e kadar ısrarıma rağmen bekledi.Baro odasında çalışan personeller, giriş kapısında görevli polis memuru (girişte avukat kimlik kartımı gösterdiğimde ” dışardan geliyorsunuz, bir şey olursa yardımcı oluruz” demişti), katipler, mübaşir, karşı taraf vekilleri, veznede görevli memur öyle nazik ve öyle konukseverlerdi ki..
Bir an; “ben zamanın neresindeyim? sabah uçakta uyurken boyut mu değiştirdik? Bu nasıl bir muassır medeniyetler seviyesine ulaşmaktır!” diye düşündüm.
Sonra duruşma salonundan çıkarken “i̇yi günler hakime hanım” dediğimde kafasını kaldırıp, göz göze bile gelmeden ” hı hı” dercesine kafa sallayarak cevap veren hakime hanım 2017 yılında olduğumuzu şak diye yüzüme çarpıverdi. o güzel insanları alıp, nuh’un gemisi misali gitmek istiyorum bu diyarlardan, hem de i̇stanbul’a hiç uğramadan!
STAJYER AVUKAT İŞ GÖRÜŞMESİ
s.a : stajyer avukat
i.a :işveren avukat
s.a : Ayda 3.000 tl maaş düşünüyorum
i̇.a. : Biz stajyerlere 4.000 tl veriyoruz
s.a : İcra işi yapmam
i̇.a. : Biz zaten sözleşme ve dava ağırlıklı çalışıyoruz .
s.a. : Yol ücreti ?
i̇.a. : Şoförlü araç tahsis ediyoruz .
s.a. : 10:00 -15 :00 saatleri arası çalışabilirim .hafta sonu çalışmam
i̇.a. : Stajyerlerimiz evden çalışıyor zaten
s.a. : Ya tatil günleri ?
i̇.a. : Anlaşmalı otellerimizde ücretsiz kalabilirsiniz .
s.a. : Şaka yapıyorsunuz ?
i̇.a. : Önce siz başlattınız .
KAÇ OLMASINI İSTERSİNİZ ?
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş.
Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
”2 kere 2 kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kağıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ”eminim ki dört eder.”
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. yarım saat sonra : ”yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2’lik bir hata payı olabilir.”demiş.
en son avukatı almışlar içeri ve sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
”kaç olmasını istersiniz?”
AVUKATLAR
anatomy of a murder (bir cinayetin anatomisi)
hakim : bay madigan’ın avukatı var mı ?
sanık : yok. o adamlara saat sorsan bile para alıyorlar.
TANIK
Bir ceza mahkemesindeki duruşmada taraflar çağrıldı.
taraflardan yalnızca müşteki hazırdı.
Kimlik tespitinden sonra yargıç müştekiye döndü ve “-olayı gören tanığın var mı” diye sordu.
Müşteki kendinden son derece emin bir şekilde “-vardır hakim bey” dedi.
Yargıç “-ismini söyle de, çağırıp dinleyelim” diye sordu.
Müşteki mağrur bir eda ile “-cenabı allah’tır hakim bey” dedi.