Gün Olur Asra Bedel

Cengiz AYTMATOV- Gün Olur Asra Bedel

Kitabın İsmi: Gün Olur Asra Bedel

Kitabın Yazarı: Cengiz AYTMATOV

Yayınevi: Ötüken Neşriyat

Tür: Roman

Sayfa Sayısı:413

Çeviren: Refik ÖZDEK

Arka Kapak

Yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykırış…. Geçmiş, bugün ve yarın; bilim-kurgu, gerçek ve efsane bir arada gözler önüne serilir… Derin ve temiz aşklar, efsane ve masallar, KGB’nin acımasız uygulamaları, okuru heyecandan heyecana sürükler. Birbirinden ilginç ve sürükleyici konular ustalıkla bütünleştirilerek sunulur. “Mankurt hikâyesi bu eserle kültürümüze mal edilir. Yedigey, ölen emektar arkadaşı Kazangap’ın cenazesini mezarına götürürken, kendisinin ve milletinin geçmişini, acı-tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün “asra bedel bir gün olur.

Yazarın Hayatı

Cengiz Aytmatov (d. 12 Aralık 1928, Kırgızistan – ö. 10 Haziran 2008, Almanya)

1928 yılında Kırgızistan’da dünyaya gelen Aytmatov’un babası 1937 yılında Stalin’in temizlik harekâtında öldürülenler arasındadır. Annesi dört çocuğunu kendi başına büyütmek zorunda kalmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın yokluk yıllarını babasız geçirmiş, küçüklükten beri farklı işlerde çalışmıştır. Babasının muhalifliği yüzünden öğrencilik yıllarında bursu kesilmiş, pek çok terslikler yaşamıştır. Değişen şartlarla Rus ve Kırgız yazarları arasındaki yerini almıştır. Eserlerini Kırgızca ve Rusça olarak ele alan Aytmatov, eserlerinde yaşadığı coğrafyanın sıkıntılı durumlarından, halkının değerlerinden bahsetmiştir. Genellikle temasını aşk, dostluk, savaş zamanı yaşanan sıkıntılardan seçmiştir. Aynı zamanda Gün Olur Asra Bedel kitabı sinemaya uyarlanmıştır. Kendisi bu film göremeden Almanya’da vefat etmiştir.

Tahlil

‘Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. Gider gelirdi…

Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı-Özek uzar giderdi.

Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa, bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.

Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir.. Gider gelirdi…’

Cengiz Aytmatov Gün Olur Asra Bedel kitabında kutsal saydıkları şeyleri, gelenekleri korumaya çalışan küçük bir yerin hikâyesini evrensel olaylarla birleştirerek anlatmaktadır. Cengiz Aytmatov’un bu eseri tıpkı diğer eserlerinde olduğu gibi Kırgız halkının gündelik yaşamından sentezlenmektedir. Aynı zamanda eserlerinde evrende yaşayan herkesi ilgilendirebilecek olaylardan, Kırgız Destanlarından ve insanlar arasında anlatılarak günümüze kadar gelmiş olan hikâyelerinden de bahsetmektedir. Aytmatov bu kitabında geçmişteki efsaneleri gelecekte yaşanması beklenen uzay bilimindeki durumları sentezleyerek sade, akıcı bir dille anlatmaktadır. Sovyetler Birliği döneminde yaşanan sosyal, ekonomik, kültürel sorunları eleştirici bir dille anlatmaktadır.

Bu kitapta geçen bir kelimeyi özümsemek konuya daha çok hakim olmamızı sağlayacaktır. Çünkü bu kitaptan çıkarılması gereken diğer bir sonuç ‘insanları mankurt olmaktan kurtarmaktır’.

‘Mankurtlaşma’ insanın hafızasını yitirmesine, deli olmasına yol açan bir işkence yöntemidir. Kitapta mankurtlaşmadan Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettiği çağlara dayanan bir hikâyesinde bahsedilir. Sarı-Özek’i işgal eden Juan- Juanlar tutsaklara işkenceler yaparlarmış. Bazı tutsakları başka köylere satarlarmış. Genç ve güçlü buldukları için satmadıkları kölelerin başını kazırlarmış. Develerin de en kalın kısmı olan boynundan sıcak sıcak deri yüzerlermiş. Bu yüzdükleri deriyi sımsıkı kölenin yeni kazınmış başına sararlarmış. Deri geçirilen tutsağın boynuna, başını yere sürtemesin diye tahta bir kalıp bağlayarak aç susuz öylece bırakırlarmış. Böyle bir işkenceye dayanamayan kişiler acılar içinde ölür, dayanabilenler ise hafızasını kaybeden, son nefesine kadar geçmişini hatırlamayan bir mankurt olarak hayatlarına devam ederlermiş. Ağzı var dili yok olan mankurt artık sahibinin her dediğini hiç sorgulamadan kabul eden bir köle haline dönüşürmüş.

Kitabın Özeti

Yedigey, can dostu olan Kazangap’ın vasiyetini yerine getirmek için küçük bir konvoyla Ana-Beyit’e götürmek için yola çıkmıştır. Bu yol boyunca geçmişte yaşadığı anlar aklına gelmiş, onları düşünüp durmuştur. Devesiyle yaşadığı iğdiş etmek problemleri, imkânsız aşkı ve birçok efsanevi hikayeler kitapta karşımıza çıkmaktadır. Romanda geçmiş ile şu an iç içedir. Ana-Beyit bir destan kahramanı olan Nayman Ana’nın Juan- Juanlar tarafından esir edilip mankurt yapılan oğlunu ararken ölmesi sonucu kurulan bir mezarlıktır. Ancak Ana-Beyit ’in olduğu yer Sovyet Birliği tarafından uzay üssü yapılmıştır. Kazangap’ın oğlu Sabitcan ise babasının cenazesine dahi zorla gelmiştir. Üsse yaklaşan cenaze konvoyunu durduran nöbetçiler, buranın askerî bölge olduğunu söyleyerek cenaze konvoyunun Ana Beyit’e girmesine izin vermek istememiştir. Tartışma sürerken Kırgız kökenli nöbetçi subay gelir. Kendi halkından bir muhatapla karşılaşan Yedigey sorunu çözeceği inancıyla konuyu açıklamaya başlar. Nöbetçi subayın onunla Rusça konuşmasını isteyince Yedigey afallayarak niçin Kırgızca konuşmadığını sorar. Kırgız subay görevde olduğunu, görevde iken Kırgızca konuşamayacağı cevabını verir. Konvoy çaresizlik içinde, kutsal topraklardan uzaklaşır. Yedigey cenazeyi başka bir yere gömer; ancak Kırgız geleneklerini, tam olarak bilmeden ve uygulayamadan gömmek onu çok rahatsız etmiştir. Yedigey bu durumdan çok rahatsız olmuş ve ölünün geri götürülmesinin doğru olmayacağını söyleyerek tellere yakın bir yere gömmelerini istemiştir. Dönüş yolunda dayanamayıp devesini uzay üssüne sürerken uzay üssünden roketler fırlatılmaya başlanmıştır.

YORUMLARIM

Ben kitabı okurken sanki bir büyüğümden Kırgız destanını, efsanevi olayları birebir dinliyormuş gibi hissettim. Kitabın akıcı olması, romanın içinde çok farklı bakış açılarının bulunması okumayı kolaylaştırıyor. Yazarın kendi hayatında yaşadığı bazı problemleri kitabına da yansıtması benim açımdan ilgi çekici bir durumdur. Aytmatov’un babasının Stalin döneminde öldürülmesi, kendisinin bu yüzden çektiği problemler kitapta karakterlere yansıtılmıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir