Biraz sonra okuyacaklarınız klasik bir kitap tahlilinden farklı olacaktır.
Bugün tahlil edeceğimiz kitabın adı “Bir Dilekçenin Anatomisi”
Kitabın yazarı ise Av. M. Ufuk TEKİN
Avukatlık stajına başladıktan sonra fakültede dilekçe yazımı ile ilgili hiçbir bilgi öğrenemediğimi fark etmiş ve ne yapmam gerektiği konusunda bazı araştırmalar yapmaya başlamıştım. Yaptığım bu araştırmalar neticesinde huzurunuzda tahlili yapılan kitaba rastladım. Kitabın ismi oldukça ilgi çekiciydi.
Kitabın açıklama kısmında okuduğum şu iki cümle kitabı hemen satın almama neden olmuştu:
“ Uygulamacılara dilekçe örneği vermek yerine dilekçe yazmakta yardımcı olacak kaynak sayısı ise yok denecek kadar azdır. Bu kitap bunu hedeflemekte, tabiri caizse balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeyi amaçlamaktadır.”
Kitabın hedeflediği şey; dilekçe yazımını öğretmekti. Bu hem merak uyandırıyor hem de beni heyecanlandırıyordu. Çok geçmeden kitap siparişini vermiş ve sabırsızlıkla kitabın gelmesini beklemeye başlamıştım.
Kitabın elime ulaştığı gün, kitabı o kadar yavaş ve dinlenerek okuyordum ki hiç bitsin istemedim. Okuduğum her cümlede başka bir şey öğreniyordum. Adeta bilgi havuzunun içerisine düşmüş gibiydim. Bilgilerin hepsini bir an içinde hafızamda tutamayacağımı anladıktan sonra yanıma bir defter alıp notlar yazmaya başladım. Kitabı bitirdiğimde içime dolan huzurun tarifini yapabilmem mümkün değil. Sizler de kitabı okuduktan sonra bu huzura ereceksiniz. Buna canı gönülden inanıyorum.
Şimdi gelelim kitabın ne anlattığına,
Kitap adı üzerinde dilekçeyi anlatıyor. Dikkatinizi çekerim, kitap dilekçeyi anlatıyor dilekçe örneklerini barındırmıyor. Bir dilekçede tarih nereye yazılır, imza nereye atılır, açıklama nasıl yapılır, sonuç ve istem kısmında neye dikkat edilir, deliller kısmında nelerin yazılması gerekir gibi birbirinden farklı onlarca soruya cevap veriyor. Bu cevapları da o kadar akıcı ve sade bir dille veriyor ki okurken sıkılmıyor bilhassa keyif alıyorsunuz.
Kitap, dilekçeyi anlattıktan sonra size dil bilgisinde yapılan hatalardan bahsediyor ve noktalama işaretlerinin nasıl ve nerede kullanılacağını öğretiyor.
Bu kitabı okuduğum zaman Instagram üzerinden paylaşım yapmıştım. Yaptığım paylaşıma istinaden kitabı alalım mı diye gelen mesajları “evet, bu kitabı kesinlikle almalı ve okumalısınız.” demiştim. Binlerce kişinin olduğu bir sayfada bu sorumluluğu alıp kitap önerisinde bulunmak kolay bir durum değil ancak bu kitap için tüm sorumluluk alınabilirdi. Nihayetinde ben de bu sorumluluğu aldım. Bu paylaşımın ardından birbiri ardına gelen beğeni mesajlarından sonra iyi ki bu kitabı önermişim diye kendi kendime söylendim.
Açıkça söylemek gerekirse masanızın bir köşesinde, kitaplığınızın bir rafında bulunması gereken bir kitap. Almalı, okumalı, notlar çıkarmalı, özümsemeli ve dilekçelerinizi bu kitap ekseninde yazmalısınız.
Dilekçe örnekleri içeren başkaca pek çok kitabı inceledim. Balığı kendileri tutup sizin önünüze hazır bir şekilde getiriyorlar. (Bu kötülenecek bir durum değil, ben de kötülemiyorum.) Bu kitap sizin önünüze balığı değil oltayı koyuyor. Sizin de yapmanız gereken, elinizdeki oltayı denizin içine nasıl doğru sallayacağınızı öğrenmek.
