Osmanlı’dan Günümüze Din-Devlet İlişkisi ve Laiklik 1.GİRİŞ “Din”, kültürün bir parçası ve temel bir toplumsal kurumdur. Bu nedenle insanlar içine doğdukları toplumda direkt olarak belirli bir dinin inanç ve değerleriyle muhatap olurlar. Tarihsel süreçte din, gücünü ve etkinliğini sürekli değiştirmiş olsa da ekonomi, siyaset, hukuk vb. alanlarla sürekli bir ilişki içerisinde bulunmuştur. Dolayısıyla, özellikle […]
Yazar Arşivleri: onur şahin
Dörtlük Bir gece yarısı dudağımın altındaki boşlukta ıslak bir yarım ay, Mürekkebin ağzımdan döküleceğini ve özlem rengine boyayacağını bilmeden, Yokluk kelimesinden daha fazla özgürlük barındıran bir mikvelde, Bunun bir şiir mi yoksa günlük mü olduğunu bilmeden yazıyorum. Şu anda belki de birisiyle birlikte ışıklar altında tarif edilemez bir gecede, Başınızı eğip beş çivili yıldız […]
Bu makale, derneğimizin kuruluşunun birinci yıl dönümü münasebetiyle düzenlemiş olduğumuz makale yarışmasında jüri üyeleri tarafından ödüle layık görülmüş ve ikinci olarak seçilmiştir. Dernek üyemizi başarısından ötürü tebrik ediyoruz. ADİL YARGILANMA HAKKI GİRİŞ Devlet, halktan aldığı egemenliği hukuk kuralları koyarak hukuk düzenine aykırı davranışları cezalandırmak, böylece toplumsal düzeni korumakla görevlidir. Ancak sahip olduğu gücü […]
BEN DE İNSANIM Bir gün seninle el ele yürüme hayalim var. Ne tenimin rengi ne de gözlerimin şekli, Kaçınmıyor bunu söylemekten, Ne de olsa ben de insanım. Açlık hissediyorum, Susuzluk hissediyorum, Acı hissediyorum, Üzülüyorum ve yağmurda yürümekten keyif alıyorum. Yanaklarımdan akan gözyaşları… Onları diğer insanlarda da görüyorum. Biliyor musun hafif esen rüzgarı, Ben de hissediyorum. […]
Bitirmek Kasım öğleden sonra Güzel bir gündü, soğuk ve kızgın. Pencerede hasta bir gün batımı, Duy beni ey rüştü onur. Görmüyor musun şu gemiyi, yelkeni İşçiler bile bırakmış bu şehri. Sen, ben bir de aziz ölülerimiz çırpınıyoruz, Nefessiz kalan kasımda. Ölüm elbette mutlaktır. Ne de olsa sonbahar mevsiminde değil miyiz? Rüzgar estiği vakit bir bulut […]
Hayal Bu Ya Hayal bu ya, Karanlık ağzını açtığında, Renksiz bir denizin ortasında, Kuru yaprakları süpürüyorum. Açgözlü yağmur taneleri damlıyor semadan, Sahte bir gülümsemeyle. Çürümüş çiçekler tadını çıkarıyor anın, Artık hiçbiri söylenmiyor. Kulağımda şafağı fısıldayan sıcak rüzgar, Ufukta küstah gün ışığı, Ve öylece kaldık ortada. Senden tek isteğim beni sıcak tut, Onların […]