Faaliyette bulunan; davacı; yargılamayı harekete geçiren taraf; vekil.
İddia eden ispat eder; ispat yükü, iddiacıya düşer.
Davacı davasını ispat edemezse, davalı kurtulur; ispat yükü kendisine düşen davacının ispat edememesi halinde ispatsızlığın riskine davacı katlanır.
İspat yükü, davacıya düşer.
Geçit hakkı.
Sevk etme; yürütme; işlem; hukuki işlem.
Bir hukuksal işlemi kaldıran hukuksal işlem.
Şarta bağlanmayacak hukuksal işlemler.
Gerçek etki; saf tesir.
Adliye; adalet işlerinin idaresi.